1 Aralık 2023 Cuma

2023 Projesi: Kendini DE Sevmek

2020 Aralık'ında bu bloğu açtığımda yazdığım şu yazıda da görüldüğü gibi, deyimi yerindeyse, "fırtınanın tam ortasında"ydım. Kendimden razı değildim, hayatım hızla ve boşa geçiyormuş hissiyle cebelleşiyordum ve evet çok mutsuzdum, çok yalnız kalmış ve yolumu kaybetmiş hissediyordum. 2021 Kasım'ına dek, yaklaşık 10 ay sürdü bu fırtına. 

2021 Kasım'ında artık bu fırtınayı geride bırakmak isteğiyle, Mimas'ta ilk uzun ve tek başıma yürüyüşümü yaptım, şeytanlarımla yüzleştim ve mucizevi bir şekilde dengemi yeniden buldum. 2023 Kasım'ına, yani bu satırları yazmaya başladığım şu günlere dek, dengemi - ufak dönemsel sarsıntılar dışında - gayet güzel koruduğuma da inanıyorum. 

Eve döndükten sonra, daha dengeli bir kafayla, bir yıl boyunca "sevmek" eylemi üzerine düşündüm, okudum ve bu bloğa da 2022 Projesi olarak sevmek konusunda öğrendiklerimi yazdım (bakınız Kasım, Aralık, 2022).

2023'te ise, meta konulardan çok "kendi içime yöneldiğim" ve yeniden kendimi didiklediğim bir dönemden geçtim / geçiyorum. İtiraf edeyim ben hep hafif dalgalı, hep derin sularda yüzmeyi sevdim hayat boyu. Didiklemeyi, anlamaya çalışmayı, kafa yormayı sevdim. Gel hayat, nasıl gelirsen gel, kabulümsün'cü hiç olamadım.. Olmak da istemedim yalan yok. Düşünen insan mutlu olamaz doktriniyle baktık hayata biz.. Dolayısıyla dertsiz, tasasız, umarsız ve sığ bir insan olmak istemedim. Bugün bile, en yakınlarım benden en rahatsız oldukları anlarda bile "ama sen böylesin, dalgalı ve derin. bu seni ilginç ve zor yapıyor ama seni bu nedenle seviyorum" diyorlarsa, belki onlar da bu hırçın huylarımı farkına varmadan sabitliyorlar.. Sevgiyle de olsa.. 

Fakat sorun tam burada başlıyor: onların beni sevdiği gibi, ben de onları sevebiliyorum; ama kendimi sevemiyorum ben...! 

Onlar ne derlerse desinler, içimdeki ben'le barış yapamadım 45 senedir. Ne kadar ehlileştirsem de, saklambaç oyunlarında uzmanlaştırsam da kendimi diğerlerine karşı, yine de bir hırçın at gibiyim kendi kendime karşı. Ve her şeyin en temelinde bu yatıyor işte: öz-sevgi, öz-şefkât.

Ya da bunların yoksunluğu.

2023 boyunca "kendini De sevmek" konusunu tam da bu nedenle çalıştım. 

"De" eki - ki burada ayrı yazılır :)) - çok hayatî bir ek, çünkü son yıllarda bakıyorum bu "kendini sev" akımları aldı başını yürüdü ve bana kalırsa çok da yanlış bir yere yürüdü. Sanıyorum ki; sırf bu ayrı yazılan DE eklenmediği için oldu olanlar.. Çünkü "Kendinizi Sevin" sadece "diğerlerini DE severken" yapıldığı sürece anlamlı; o DE orada yoksa, sadece kendini seven, kendi dışında hiçbir şeyi sevemeyen, kimseye ve hiçbir canlıya, cansıza, dünyaya, evrene saygı gösteremeyen insanlara dönüşmek an meselesi.. Ki hızla da dönüşüyorlar maalesef.

2023; kendimi DE sevmeyi öğrenmeye çalıştığım bir yıl oldu. Pek başaramadım (spoiler vereyim) ama yine de bir şeyler öğrendim, en azından öğrendiklerimi aktarayım dedim. Umarım başarabilirim - hem geldiğim noktayı özetlemeyi, hem de, günün birinde kendimi DE sevebilmeyi :) 

Haydi iyi okumalar!