Artık bildiğiniz gibi, her sene Aralık ayı boyunca bu bloğa geliyor ve geçtiğimiz sene boyunca en sık karşıma çıkan, beni düşündüren ve aslında "çalıştıran" konuyu ele alıyor, bu konuda öğrendiklerimi ve bazen de öğrenemediklerimi, çözemediklerimi, ortalama 10-14 yazı ile yazıyor, işliyor ve yılı da bu şekilde kapatıyorum.
2024'ü sanırım "tükendiğim yıl" olarak hatırlayacağım. Daha doğrusu, genel anlamda "tüketmek ve tükenmek" konuları bu yıl çok fazla önüme geldi; hem kendimi tüketmek anlamında, hem "hayatımı tüketiyor olma endişesi" anlamında, hem de genel anlamdaki tüketim çılgınlığı karşısında aldığım tavır, yaptıklarım ve yapamadıklarım anlamında.. O nedenle bu "yılın tortusu"nu tüketme ve tükenmeye ayırmak istedim.
Yaklaşık 10 yazı planladım. Konular genel olarak şöyle: Psikolojik tükenme / tüketme ne anlama geliyor ve bunun kendim dışındaki, geniş anlamdaki etkileri neler? Mal ve hizmet anlamındaki tüketim çılgınlığının bendeki izleri ve insanoğlunu ele geçiren bu hastalığın önüne geçebilmek için neler yapıyorum / yapamıyorum, hattâ gerçekten birşeyler yapmalı mıyım? Tüketmemek ve tükenmemek için, iş son noktaya gelmeden ne gibi önlemler alabilirim ve tabii benim bireysel adımlarımın yakın çevrem üzerindeki ya da toplumsal etkileri neler olabilir?
Bu blog ay sonuna dek yoruma açık olacak ve ilgini çeker de beni fikirlerinle zenginleştirirsen sevinirim..
Haydi başlayalım o zaman :)
Icim resmen cızzz etti “past experience” leri okuyunca. Ben onlari sırtımda kambur, ayagimda pranga gibi tasiyorum. Ne bana yapılanları unutabiliyorum, ne de yaptigim ve beni hala üzen ve utandiran seyleri unutabiliyorum. Ve bunlar beni, aldigim kararlari, bugumle nasil basettigimi kontrol ediyor. Üzgünüm
YanıtlaSil