4 Aralık 2024 Çarşamba

Tüketirken tükenmek

Bir "kendini tüketme yöntemi olarak, gereksiz ve aşırı tüketim.." ya da Tüketim Çılgınlığı..... Bugün konumuz bu. 

Komşum önümüzdeki ay taşınıyor. Küçük bir bebekleri olan genç bir çift bunlar ve taşınma nedenleri "eve sığamıyoruz"! Ve evlerini az çok bildiğim için, hakikaten geçerli bir neden diyebilirim, çünkü haftanın 7 gününün en az 4 günü, komşuma gelen paketlerden en az biri, evde olmadığı için benim evime bırakılıyor. Komşum bir alışveriş hastası.....

Arasıra "sadeleşme" krizleri yaşadığında, evinin önüne karton kutular koyar, üstlerine "alabilirsiniz" yazar ve içlerine de envai çeşit, çoğunun etiketi bile üstünde olan eşyalar koyar. Birkaç defa ayaküstü konuşurken ona "alışveriş yapmayı seviyorsun sanırım" dedim, "evet, yeni şeyler hoşuma gidiyor" diye kısa kestirip konuyu kapattı, üzerine gitmedim. Fakat itiraf edeyim, onun taşınıyor olması ve kuryelerin sürekli kapımı çalmayacak olması, beni içten içe sevindiriyor. Sanki olumsuz bir enerjisi var üzerimde, bundan sıyrılacakmışım gibi geliyor...

Komşum hakkında öğrendiklerim, onun Doğu Almanya'da büyüdüğü ve büyük ihtimal çocukluğunda yokluk çektiği.. Bu yokluk ve sosyalist sistemin fikirleri, belki de içindeki manevi boşluğu maddi şeylerle dolduracağını öğretti ona. Şu an aşırı iyi kazanıyor, kazandığını da nereye harcayacağını tam bilemediği için, tamamen maddiyata dayalı bir tüketim anlayışı içinde. Onun psikolojisini az çok çözdüğüm için, aslında bu davranışının birkaç sene içinde onu tüketeceğini de görüyorum maalesef. Bir noktada sahip olduğu 50 farklı ayakkabı içinden 1 tanesini bile seçemediğini fark edip "eksik olan"ın bambaşka bir şey olduğunu anlayacak... Şu an 30'larında. Eh 40'lı yaşlar ne için var.......

Bu tür tüketim çılgınları, kendileri tükenip de "bir şey yanlış" diye düşünmeden, genelde dıştan müdahalelere hem kapalı oluyorlar, hem de kendi yollarının tek doğru olduğunu düşündükleri için, benim gbi minimalistleri genelde "küçük görüyor" ve bazen de düpedüz saldırıyorlar. O nedenle bulaşmıyorum, zaten genelde kimse fikrimi sormadıkça fikir söyleme huyum yoktur.. Fakat göz göre göre yıkıma gidiyor oluşu bu gencecik insanın ve onca paranın, onca emek verilmiş eşyanın, kuryelerin sırt ağrılarının; üzüyor beni.

Tükettikçe tükeneceğimizi bilmemiz lazım. Ne kadar az tüketirsek, ne kadar çok üretir ya da dönüştürürsek, paylaşır ve değiş tokuş edersek, o kadar sağaltacağımızı da kendimizi.. Çözüm bu; tüketme değil - o gerçekçi değil bu dönemde - elbette tüket ama aynı zamanda da üret, dönüştür ve paylaş. 

Günün alıştırması: Dengede misin? Bugün ne ürettin / ne tükettin düşün bakalım. Hangisi daha büyük keyif verdi sana ve neden? Üretmek zor geliyorsa, peki dönüşüm / paylaşım konularında neler yapıyorsun? Var mı bana önerilerin?

Foto: Malawi, 2009'da çekmiştim. Bir yanda her gün alınan bol köpüklü banyolar, diğer yanda susuz köyler... Banyo yapma demiyorum, o da hem fiziksel, hem psikolojik bir ihtiyaç ama bu susuzluk ne olacak.....

Bir sonraki konu: Eşya dışındaki tüketim şekilleri; zaman, hayat, insan ilişkileri tüketimi vs.

4 yorum:

  1. Merhaba ben Ceren, tüketim konusunda artık çalışmadığım içinde çok fazla şeye ihtiyaç duymuyorum açıkçası kıyafet ayakkabı vb konusunda hatta bu Kasım indirimlerinden hiç bir şey almadan bitirmiş bulunmaktayım. Diğer yandan çok fazla gıda israfımız var gibi geliyor bu da benden ziyade eşimin fazla alıyor olmasından çünkü bulunduğumuz yerde market olayı kısıtlı pazardan alış veriş yapınca da çok alınıyor yetmeyecek diye ama sürekli kendi evinizde oylamadığımızdan aldıklarımız kalıyor. Hepimiz yiyeceğimiz kadar alsak giyeceğimiz kadar giysek☹️ bu yıl ki hedefim sadeleşebilmek her konuda hatta düşüncelerim de bile❤️🤲🏻

    YanıtlaSil
  2. İhtiyacım olmayan hiçbir şeyi almıyorum. Benim derdim hediyeler :D Valla gelen yakın arkadaşımsa hediye getirme yiyecek birşeyler getir birlikte yiyelim diyorum. Ben de birilerine hediye götüreceğim zaman tüketilen , kullanılan şeyleri seçmeye başladım. Buzdolabı manyeti yerine peynir, zeytinyağı, ne bileyim sabun falan :D

    YanıtlaSil
  3. Merhaba ben Ceren, bir gün buluşursak bu aklımda olsun Handan Hanımcım🥰👍ben yakınım olan kişilere açıkçası pasta börek alıp gitmek yerine çay kahve götürmeyi tercih ediyorum bayadır. Sonuçta evde hep kullanılacak şeyler👍 bir de yukarıda yazdıklarıma ek ev yemeklerini sokak hayvanlarına vermeye çalışıyorum. Geri donusturelebilecek olan çöpleri de ayrı olarak çöpe atıyorum ki toplayan kişilere kolaylık olsun. Bir de camları çöpe atmamaya çalışıyorum hem milli servet hem de hayvanların bir yerlerini kesmesini istemiyorum. Yapılacak çok şey var en azından kendi adıma ne yaparsam kar gözü işe bakıyorum da devletimiz de organize olsa ne güzel olur🙏

    YanıtlaSil
  4. Benim dengem yok. 1 tane bile uzunkol kazak ve s biseyim yok. Hala tshirt ustune fermuarli esofman giyiyorum. Gecen ustum un oldu. Kisakolda kaldim. Esimin kiyafetini ustunden cikartib giydim. Onun da yok. Ne cimrilik ne parasizlik. Aklima gelmiyor kendime bisey almak. Dengesizlik nerede. Cocuklarin zibilyon tane kitabi ollmasina ragmen hala da kitap mi gordum atliyorum. Parayi sadece cocuklara kullaniyorum. Bekarken de oyleydim. Bir eteyi yillarca araliksiz giymisdim. Sonunda evlenmeme yakin dedimki 1etek alayim. Gittim fiyatina baktim dedim buna kac kitap alinir ciktim almadim) yemek konusunda da buzdolabi bosalir ici par par parlar somra alisveris yapariz. Dolu dolu gorunce sevmiyorum pek. Cocuklarin kiyafeti o ladar cok ki dolaplara sigmiyor. Onlari ayirmam lazim. Giymedikleri cok var. Bugun kitaplardan ayirdim satmak icin(yeni kitap almak icin)))alisveris sitelerinde ne de magazalarda dolasma huyumyoktur. Birseyi alacaksamda gercekten ihtiyacim var mi. Varsa ne kadar ihtiyac var onu sorguluyorum. Kendimi cok ihmal ediyorum ozellikle kiyafet konusunda. Ama almaya da nefret ediyorum para vermeye de. İcim ciz. ediyor.
    Esim asgari ucretden de az aliyor. Patron da zaten keyfine gore bazen vermiyor bile. Evde ekmek alacak para olmuyor. Evde ekmek yapmayi ogrendim. Manti falan acmayi ogrendim. Bilmiyorum anne babam zengin insanlardi. Alinan seyer çürürdü bozulurdu. Her istediyimizi ala biliyoduk. Simdi ama esimle meyveyi taneyle aliyoruz. Savasiyoz))ne curumesi daha lezzetli oluyor) bilmiyorum coooook param olsaydi nasıl olurdum bilmem. En buyuk hayalim faturasini dusunmeden istedigim her kitapi ala bilmek))yuzsuzum biraz)akillanmiyorum. Mutlu delilerdenim)

    YanıtlaSil