Başarı, yaşamı anlamlı kılmak için gerekli midir? Ya da daha doğrusu; çok çalışmak mı, zaten kişinin içinde olan yetenek mi, yaratıcılık mı şans mı, eğitim mi, bir felsefenin olması mı başarıdır hayatta?
Bu faktörlerin genel yaratıcılık kavramının yüzdelik hesaplarına dökümü nasıldır? Yani iyi bir ressam olmak için yetenek %50, çok çalışmak %50 midir; yoksa bu yüzdelikler biraz daha ince ayar, biraz daha karışık mıdır?
Çok çalışarak iyi bir ressam olunabilir mi? Çocukluktan itibaren en yetenekli ustalardan el alınsa, sürekli kendini geliştirmek için tutkuyla çalışılsa, kişinin hayattaki tüm amacı ressam olmak olsa bile, iyi bir ressam olma şansı yüzde kaçtır? Tüm sanatlar için soruyorum.. Hatta belki de tüm meslekler için, tüm yaşam amaçları için; istemek ve tutkuyla çalışmak, sonuca ne derece katkı sağlar?
Ya da, muhteşem bir yetenek, onu ovalayıp ışığını ortaya çıkaracak bir ortam olmaksızın var olabilir mi? Köyde sığır çobanlığı yapan bir çocuğun deha olduğu, onu anlayabilecek, değerlendirecek ve "el verecek" bir ilkokul öğretmeni olmadan da ortaya çıkabilir mi? Sonsuz bir yazı yeteneği bile olsa insanın içinde, yazı sanatının temel kuralları, diğer yazarların katkıları, teknik bilim öğrenilmeden tek bir eser verilebilir mi? Nota bilmeden yapılan bestenin değeri hakikaten genellenebilir mi? Evrensellik ve çağlar arasında süregelecek türde bir kalıcılık sağlanabilir mi?
Konuştuğum sanatçı arkadaşlar, başarı %10 yetenek, %60 çalışma ve %30 felsefe’den oluşur diyorlar. Felsefe şu anlamda: kendine özgü bir kültür yaratabilmek, kişisellik, sanatçının "imzası". Bunu sevdim. Burada dursun.
Foto: Mikhail Baryshnikov - Le Jeune Homme et la Morte, Max Waldman, 1975.