Burada dur! Çok çok önemli...!
Mutlu olmak için kendin dışında birini düşünebilmek, sevmek gerekir dedin ya; işte olayın atardamarı bu. KENDİN DIŞINDA! Şu ana dek hep kendi içindeki süreçleri izledin, yazdın, düşündün, çözmeye çalıştın. Hatan tam olarak bu oldu, seni kısırdöngüye sokan bu: kendi içinle çok fazla meşgulsün. Tamam anlıyorum, mesleki deformasyon bu; yıllardır insan doğasını anlamaya ve ondurmaya çalışan biri tabii ki kendi iç süreçlerini de diğer insanlara kıyasla daha fazla didikler. Fakat, sen biraz ipin ucunu kaçırdın. O kadar kendi içinle meşguldün ki, dışarıda olan biteni kaçırmaya başladın.
Hayır doğayı demiyorum, ona fazla aşıksın, kendini didiklemekten bile fazla.. Gökyüzüne, denize, tüm bitki ve hayvanlara düşkünsün. İnsanları da seviyorsun aslında, onlara karşı sıcak ve yumuşaksın, sorun onlar da değil. Peki ne? Neden bu kadar kendinle uğraşıyor, bundan tuhaf bir zevk alıyorsun? Çoğu insan için "bir anlamı yok"ken, senin için yaşamın anlamını aramak, neden? sorularına cevaplar bulmak niye bu kadar önemli? Düşünmeden yaşayamamak?
İçine değil de dışına odaklandığın her an mutlusun ve yaşamının dolu dolu ve anlamlı geçtiğini görüyorsun. Fakat içine odaklandığın an, ipin ucu kaçıyor. Kendini didiklemeye, anlamsızlıklara ve olumsuzluklara yönelmeye, hep bir "hatayı düzeltmeye" çalışıyorsun ve hata bulamadığın anlarda da yaratıyorsun - ah bu yaratıcılık......
Şimdi tam burada dur. Buradan devam etmeye çalış. Bakalım ne olacak..