1 Aralık 2025 Pazartesi

Yılın tortusu: Ben ol(ama)mak..

Altı senedir her Aralık ayında, tüm bloglara bir “aralık” veriyorum ve buraya "bu sene ne öğrendim, bu sene hangi yönde dönüştüm, geliştim ya da değiştim", onu yazmaya çalışıyorum. 

Bu sene, yazabileceğim hiçbir şey yok.... Kendime hiçbir şey katmadığım, hazır sermayeyi yediğim, üstelik bunun gayet farkında olduğum halde, önüne geçmek için de hiçbir şey yapmadığım bir sene oldu 2025.

Demek ki böyle olması gerekiyordu.....

Senenin özellikle de ikinci yarısında, aslında hep başkaları için yaşadığımı, onların listelerini yerine getirmek, beklentilerini karşılamak için uğraş verdiğimi - her sene olduğu gibi, bu sene de - yeniden fark ettim ve yeniden bir "ben olmak" azmi geldi üzerime. Bu bana dönem dönem olan bir durumdur, alışkınım. Fakat bu sefer, çok samimi olarak şunu da eklemeliyim ki, "ben kimim" hiçbir fikrim yok..... O nedenle de, "ben olmak" konusunda da bir arpa boyu yol gidemedim bu sene.. 

Bu bir tür tıkanıklık olsa gerek..... Nasıl açılır, şu an hiçbir fikrim yok. 

Belki de tıkanıklık bile değil, tam bir tükenmeden bahsediyoruz.

Çünkü çok yorgunum. Bir süre parmaklarımın, kalemimin ve aklımın susup, dinlenmeye ihtiyacı var. Sonrası.... Bilmiyorum, yaşayıp göreceğiz.

Seneye Aralık'a dek bu tıkanıklığı açabilirsem, 2026 Aralık'ta yeniden görüşmek umuduyla....


Dipnot. bazen insan denizin nerede bitip ufuk çizgisinin nerede başladığını bilemeyebiliyor..

şu an da öyle bir an işte.